İstanbul'da lüks bir spor salonunda temizlik görevlisi olarak çalışan Türkmenistan göçmeni Sayara, sakin ve kendi halinde bir hayat sürmektedir. Ablası Yonca ise aynı spor salonunun sahibi olan, milletvekili oğlu Barış ile gizli bir ilişki yaşamaktadır. Bir gece, Yonca, Barış ve onun zengin arkadaşları tarafından korkunç bir şekilde tecavüze uğrar ve ardından öldürülerek olaya intihar süsü verilir.
Güçlü siyasi bağlantıları sayesinde Barış ve arkadaşları, göstermelik bir yargılamanın ardından delil yetersizliği bahanesiyle serbest bırakılır. Hukuk sisteminin çaresiz kaldığı bu olay, ülkedeki sayısız benzer dava gibi unutulmaya yüz tutacak gibidir. Ancak kimsenin bilmediği bir sır vardır. Sayara, göründüğü gibi sessiz ve savunmasız bir kadın değildir. Babası, Türkmenistan'ın en önemli derin devlet figürlerinden ve eski bir Sovyet sambo şampiyonu olan Şamil Bazarov'dur ve kızını çocukluğundan beri bir ajan gibi, acımasız bir dövüşçü olarak yetiştirmiştir. Adalet sistemi iflas edince, Sayara kendi adaletini sağlamak için ant içer ve bir intikam meleğine dönüşür.