Geçmişinde yaşadığı travmatik bir olay, palyatif bakım hemşireliği öğrencisi olan Shoo'nun hayatını derinden etkilemiş ve onu insanlardan uzaklaşmasına neden olmuştur. Bu nedenle Shoo, uzak bir köye, evinden çıkmasına engel olan agorafobisinin yanı sıra, İrlanda folkloründe yer alan, kötücül ruhlar olduğuna inandığı Na Sídhe'den de dehşet verici bir şekilde korkan Peig'e bakmak üzere gönderilir. Shoo ve Peig arasında, Shoo'nun geçmişi ve Peig'in korkularıyla beslenen, giderek güçlenen, karanlık ve rahatsız edici bir bağ oluşur. Yaşlı kadının paranoyası, tuhaf ritüelleri ve batıl inançları Shoo'yu derinden etkilemeye başlar. Ancak köyün sakinleri de, Shoo'nun bu gizemli köyde yalnız olmadığını hissettiren, karanlık sırlar saklamaktadır. Shoo, kendini Peig'in geçmişinin dehşetleriyle yüzleşirken bulur ve gerçeklikle olan bağını kaybetmeye başlar.