Kıyamet sonrası distopik bir gelecekte geçen "O'Dessa", hayatta kalma mücadelesinin hüküm sürdüğü çorak topraklarda umut dolu bir yolculuğa çıkan genç ve cesur bir çiftlik kızının destansı hikayesini anlatıyor.
O'Dessa'nın huzurlu çiftlik hayatı, değeri paha biçilemez bir aile yadigarının çalınmasıyla altüst olur. Bu kaybın ardından O'Dessa, bu değerli emaneti geri almak için bilinmeyen ve tehlikelerle dolu bir dünyaya doğru umutsuz bir maceraya atılır.
O'Dessa'nın zorlu yolculuğu onu, hayal bile edemeyeceği kadar garip ve tehlikeli bir şehre sürükler. Bu yozlaşmış ve tekinsiz metropolde, hayatının aşkı olduğuna inandığı gizemli bir yabancıyla tanışır. Ancak bu umut ışığı, şehrin karanlık sırları ve O'Dessa'nın ruhunu ele geçirmeye çalışan kadim güçlerle gölgelenir.
Sevdiği adamı ve kendi ruhunu kurtarmak için O'Dessa, kaderin acımasız oyunlarına ve içindeki şarkının (belki de metaforik bir güç veya özel bir yetenek) gücüne güvenmek zorundadır. Bu nihai sınavda, O'Dessa sadece fiziksel engellerle değil, aynı zamanda kendi içsel şeytanları ve aşkının sınırlarıyla da yüzleşecektir. Hayatta kalmak, yadigarı geri almak ve gerçek aşkını korumak için O'Dessa, kaderin ve müziğin gizemli gücünü sonuna kadar kullanmak zorundadır.