Bastien, profesyonel dövüş kariyerinde zirvede olduğu bir anda yaşadığı trajediyle hayatı altüst olmuş biridir. Üç yıl önce, kariyerinin en önemli maçında, istemeden rakibi Enzo’ya ölümcül bir darbe vurmuş ve bu olay Bastien’in hem ruhunu hem de bedenini derinden yaralamıştır. Bu olaydan sonra dövüş dünyasından çekilen Bastien, içine kapanır, geçmişin acı yüküyle boğuşur.
Ancak hayat, geçmişi kolay kolay bırakmaz. Enzo’nun dul eşi, yıllardır kayıp olan oğulları Léo’yu bulmak için Bastien’den yardım ister. Léo, Marsilya’nın kuzeyindeki tehlikeli, suç dolu mahallelerde kaybolmuştur. Genç yaşına rağmen, suç çetelerinin içinde sıkışmış ve tehlikeli bir hayata itilmiştir. Bastien, vicdanının sesini dinleyerek Enzo’nun ailesine yardım etmeyi kabul eder ve Léo’yu bulmak için tehlikeli bir arayışa başlar.
Marsilya’nın karanlık sokaklarında, Bastien birçok tehlikeyle karşılaşır. Çetenin acımasız üyeleri onu durdurmak için her yolu denemektedir. Bastien, dövüşte kazandığı deneyimini ve hayatta kalma içgüdüsünü kullanarak hayatta kalmaya çalışırken, bu tehlikeli yolculuk onu genç polis Kenza ile tanıştırır.
Kenza, Marsilya polis teşkilatının en cesur ve azimli üyelerindendir. Bastien’in sokak bilgisi ve dövüş yetenekleri, Kenza’nın kanun uygulamadaki kararlılığı ve kaynaklarıyla birleşir. İkili arasında zamanla güçlü bir iş birliği ve karşılıklı güven oluşur. Birlikte, Léo’yu kurtarmak için suç örgütüne karşı savaş verirler.
Zaman her geçen dakika daralırken, Bastien hem kendi içindeki suçluluk ve pişmanlıkla hem de dışındaki karanlık çetelerle mücadele etmek zorundadır. Léo’nun hayatını kurtarma çabası, Bastien’e kendini affetme ve yeniden doğma fırsatı verir. Bu tehlikeli yolculukta Bastien, hem geçmişin gölgelerinden kurtulacak hem de adaleti sağlayacaktır.