Selim, kariyerinde yaşadığı peş peşe başarısızlıklar ve acı bir boşanmanın ardından hiçbir planı olmadan İzmir’e, memleketine geri döner. Şehrin sokaklarında amaçsızca dolaşırken hem geçmişiyle hem de kendisiyle yüzleşir. Çocukluk mahallesini, eski okulunu ziyaret eder, uzun süredir görüşmediği ailesiyle bağ kurmaya çalışır ve yarım kalmış bir hikâyenin kahramanı olan eski sevgilisiyle yeniden iletişime geçer.
Bu sırada Selim, tesadüfen karşılaştığı, askerlik arkadaşı olduğunu söyleyen enerjik ve aylak ruhlu Cihan ile zaman geçirmeye başlar. Cihan’ın kendine has, kaygısız yaşam tarzı Selim’i farklı bir bakış açısıyla yüzleştirir. Birlikte İzmir’in sokaklarını, kahvelerini ve sahilini dolaşırken Selim kendi geçmişi ve şimdiki hayatı arasında sıkışıp kalır.
Ancak İzmir’de Körfez’de meydana gelen bir kaza şehri derinden sarsar. Körfez’e yayılan kimyasal atıklar nedeniyle şehir yaşanmaz bir kokuya teslim olur ve bu çevre felaketi tüm halkı olduğu gibi Selim’i de beklenmedik şekilde etkiler. Bu koku, Selim’in kaçmaya çalıştığı geçmişi gibi peşini bırakmaz.