Talihsiz bir araba kazasının ardından, Herring ailesi kendilerini bilinmeyen bir yerde, karanlık ve rutubetli bir bodrum katında bulur. Nerede olduklarını veya buraya nasıl geldiklerini bilmemeleri, olayın üzerindeki gizemi derinleştirir. Bodrum katının kapıları sıkıca kilitli ve pencereleri yoktur, bu da aileyi tamamen izole bir ortamda bırakır.
Kapının ardında duyulan metalik tıkırtılar, dışarıda bekleyen görünmeyen bir tehdidi işaret eder ve izleyiciye sürekli artan bir gerginlik sunar. Ancak asıl tehlike dışarıdan değil, içeridedir. Herring ailesinin üyeleri, birbirlerinden sakladıkları karanlık sırlar, eski düşmanlıklar ve bastırılmış öfke duygularıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bu sırlar, zamanla bodrum katını psikolojik bir mayın tarlasına çevirir; küçük anlaşmazlıklar hızla şiddetli çatışmalara dönüşür.