Film, II. Dünya Savaşı'nın travmasından kaçan ve "Amerikan Rüyası"nı arayan Macaristan doğumlu bir Yahudi mimar olan László Tóth'un (Adrien Brody) 30 yıllık hayat dilimini anlatıyor.
László ve eşi Erzsébet (Géza Röhrig), savaşın yıkımından sonra yeni bir başlangıç yapmak umuduyla 1947'de Amerika Birleşik Devletleri'ne göç ederler. László, Avrupa'daki başarılarına rağmen Amerika'da tanınmamaktadır ve başlangıçta yoksulluk ve aşağılanma ile mücadele eder. Ancak kaderleri, gizemli ve zengin bir müşteri olan Harrison Lee Van Buren (Guy Pearce) ile karşılaştıklarında değişir. Van Buren, László'yu büyük ve sıra dışı bir anıt inşa etmekle görevlendirir. Bu proje, László için hem bir fırsat hem de bir meydan okumadır. Ancak inşaat ilerledikçe, László beklenmedik engellerle karşılaşır.