Ogden Marsh kasabası, her şeyin normal göründüğü tipik bir Amerikan kasabasıdır. Ancak bir gün, kasabanın şerifi David Dutton ve hamile eşi Judy, kasaba sakinlerinin tuhaf ve şiddetli davranışlar sergilemeye başladığını fark ederler. Başlangıçta münferit olaylar gibi görünen bu durum, kısa sürede kontrolden çıkar ve kasaba halkı acımasız katillere dönüşmeye başlar.
Yapılan araştırmalar sonucunda, kasabanın su kaynaklarına gizli bir askeri deney sonucu sızan toksik bir maddenin yol açtığı korkunç bir salgın olduğu anlaşılır. Bu madde, insanları vahşi ve akıl almaz davranışlar sergilemeye itmektedir. Kasaba hızla karantinaya alınır ve enfekte olmayan bir avuç insan, hem salgından hem de hükümetin müdahalesinden kaçarak hayatta kalmaya çalışır.
Şerif David ve Judy, bu kaos ortamında hayatta kalmaya ve sevdiklerini korumaya çalışırken, bir yandan da salgının ardındaki gerçeği öğrenmeye çalışırlar. Artık tanıdıkları komşularına ve arkadaşlarına bile güvenemeyen çift, yetkililer tarafından da terk edilmiş bir şekilde kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalırlar. Bu kabus dolu ortamda, hayatta kalmak için tek çareleri birbirlerine sıkı sıkıya tutunmak ve zekalarını kullanmaktır.